Hiçbir şey Bitmedi. Mücadele Yeni Başlıyor…

7 Haziran seçimlerinde muhalefetin eline tarihi bir fırsat geçmişti. Millet sandıkta AKP yi iktidardan düşürmüş, muhalefete ‘’birlik olun’’ mesajı vermişti fakat muhalefet partilerinin basiretsizliği ve yeteneksizliği sonucunda 13 yıl sonra kazanılan büyük fırsat kaçırıldı ve iktidar AKP ye altın tepsiyle tekrar sunuldu.
Eğer muhalefet, sandıkta çıkan milli iradeyi doğru yorumlayabilseydi bugün durum çok farklı olabilirdi. Aydınlık, refah bir Türkiye’nin temellerinin atılmasını konuşuyor olabilirdik. Halk, 7 Haziran’da ideolojiler üstü bir mesaj verdi. Çünkü içinde bulunduğumuz durum, ideolojiler üstü bir durumdu. Devletin ve rejimin devamı söz konusuydu. Halk, tehlikenin farkındaydı ve muhalefete ‘’söz konusu vatansa ideolojiler teferruattır, her şeyi bir kenara atın ve şu kaosa çözüm bulun’’ dedi fakat muhalefet halkın mesajını kısır ideolojik tartışmalarla adeta yok saydı ve bugünkü sonuç yaşandı.
Peki bundan sonra ne olacak? AKP  dördüncü kez tek başına iktidara geldi diye pes mi edeceğiz? Biliyorum şu an hepimiz büyük hayal kırıklığı yaşıyoruz. Üzüntümüzün en büyük nedeni  7 Haziran’da elimize geçen fırsatın değerlendirilememesi… Herkes içinden ‘’Ahh! ne güzel iktidardan düşmüşlerdi ne olurdu hesap sorulsaydı’’ diyerek kahroluyor. En çokta bu yüzden herkeste umutsuzluk hakim ama pes etmek yok. Yılmadan, yorulmadan, sıkılmadan mücadele edeceğiz.
AKP sadece bir seçim kazandı. Umut oy oranlarıyla ölçülen bir şey değildir. AKP % 50 oy aldıysa biz de % 50 yiz bunu unutmayın. Onlar kendilerini bu ülkenin sahibi görüyorsa biz de bu ülkenin gerçek sahibiyiz. Bu topraklar bizlere AKP den bağışlanmadı. 1000 yıldır bu topraklarda yaşıyoruz. Her zerresi şehit kanlarıyla sulanmış bu vatan bize atalarımızdan mirastır. Mirasımıza sahip çıkacağız başka yolu yok. Çanakkale’de sadece AKP ye oy verenlerin dedeleri şehit olmadı. Bizim de atalarımız bu vatan için canını verdi. Bizim dedelerimiz de Çanakkale’deydi, Sakarya’daydı. Dumlupınar’daydı.  O zaman bu umutsuzluk niye? Neden bir seçimle ‘’her şey bitti’’ diyorsunuz. Hiçbir şey bitmedi. Mücadele daha yeni başlıyor.
Madem muhalefet partileri tüm ideolojik takıntıları bir kenara atıp birleşemedi. O halde biz birleşeceğiz. Sağcısı, solcusu, alevisi, sünnisi, ateisti, Türkü,  Kürdü, Lazı, Çerkezi birleşeceğiz. Tüm farklılıklarımızı vatanımızı bu otoriter dinci yönetimden kurtarana kadar görmezden geleceğiz. Faşizm din, dil, ırk ayırt etmez, kendisine karşı çıkan herkesi ezmek ister. Biz de faşizmle onun bizimle savaştığı gibi savaşacağız. Faşizm din, ırk ayırt etmiyorsa biz de din, ırk ayırt etmeden birlik olacağız, tek yumruk olacağız. Faşizmle mücadele etmenin ilk şartı tek yumruk olabilmektedir.  Başka yolu yoktur.
Onlar şu an istediği kadar zafer çığlıkları atsınlar.  Hiçbir şey örgütlenmiş, tek yumruk olarak mücadele eden halktan daha güçlü değildir. Hiçbir güç, kendini ezdirmemeye kararlı olan bir milleti ezemez. Gücünüzün farkına varın. Biz bu milletin yarısıyız hatta yarısından fazlasıyız. Milyonlarız. Evimiz, ailemiz, işimiz, okulumuz var. Bu ülkede doğduk, bu ülkede çocuk olduk, bu ülkenin sokaklarında top koşturduk, bu ülkenin okullarında okuduk, bu ülkenin ordusunda asker olduk, Vatan için yeri geldi şehit olduk, yeri geldi gazi olduk. Söylesenize neyi kaybettik? Hepimizi bu ülkeden kovabileceklerini mi sanıyorsunuz? Ya da hepimizi hapse mi atacaklar? Biz susup teslim olmadığımız sürece hiçbir şey yapamazlar. En fazla biraz daha fazla biber gazı yeriz, biraz daha coplanırız, biraz daha tutuklanırız ama biz bu topraklarda yaşadığımız sürece hiçbir zaman her şey onların istediği gibi olmayacak.
Türk milleti tarih boyunca bir çok sıkıntı yaşamış, hepsinden de alnının akıyla çıkmış bir millettir. Unutmayın… 16 büyük devlet kurmuşuz. Yıkılmış tekrar kurmuşuz. Osmanlı gibi bir cihan imparatorluğunu kurmuşuz yıkmışız, memleketin her köşesi işgal edilmiş, orduları dağıtılmış, Sevr’i önümüze koymuşlar yırtıp atmışız. Mücadele etmişiz, emperyalizmi bu topraklardan kurup şu an yaşadığımız Türkiye Cumhuriyetini kurmuşuz. İşte biz böyle büyük bir milletiz. Tarih boyunca her dönemde yok etmek isteyenlerle savaşımızdan galip çıkıp küllerimizden yeniden doğmuşuz.
Şu an yaşadığımız durum yukarıda yazdıklarımdan daha kötü mü? Hayır. Ne olursa olsun yaşadığımız hiçbir şey kurtuluş savaşı döneminin şartlarıyla kıyaslanamaz. Alt tarafı 13 yıldır kendisini her şeyi yapabileceğine muktedir gören bir iktidarla mücadele ediyoruz ve sadece bir seçim kaybettik hepsi bu… 7 Haziran’da da onlar kaybetmişti eğer iyi değerlendirilseydi şu an AKP diye bir parti olmayacaktı. Demek ki yaşadığımız şartlar abartılacak kadar büyük değilmiş, enseyi karartmamak gerekiyormuş. 7 Haziran’da iktidarın seçimle yıkılacağını bir kez gördük ve eğer istersek bir kez da başarabiliriz. Bu millet geçmişte ne zorluklar yaşadı ne felaketler gördü. Bu günler de bitecek ve ilerde bu günleri hayatımızın en tarihi, şerefli dönemi diye anlatacağız. Yeter ki umudumuzu ve mücadele azmimizi kaybetmeyelim. 31 Ekim’de ne yapıyorsak 2 Kasım’dan itibaren aynen devam edeceğiz. Değişen bir şey olmadı. Gezi’de söylediğimiz gibi BU DAHA BAŞLANGIÇ MÜCADELEYE DEVAM…
TIBBIYELİ HİKMET